AVRUPA HUNLARI, MS 5. yüzyılda Macaristan merkez olmak üzere büyük, fakat kısa ömürlü bir devlet kuran Hunlar. MS 36 yılında Çin karşı saldırıları ile Tan-hu Çi-Çi’nin devleti yıkılınca, bir bölüm Hun boyları, Kazak Bozkırlarına çekildi. Bunların adları ancak 4. yüzyılda işitildi. MS 350 yıllarında Volga kıyılarında göründüler. Bu tarihlerde Hunların bir hükümdarı yoktu. Yaklaşık beşer bin kişilik boylar, bağımsız olarak davranmaktaydı. Hunlar yeni geldikleri topraklarda, önce Alanlar ile savaştılar. Sonra Avarlar ile birleşerek Ostrogotları yendiler. 375’te Ostrogotlar ve Alanlarla Hunlar arasında ikinci bir savaş oldu. Bu tarihlerde Hunların başında Balamir adlı bir komutan vardı. Hunların bu savaştaki zaferi, ünlü kavimler göçüne neden oldu. Hunların önünden kaçan Ostrogotlar ve Vizigotlar, Roma topraklarına girdiler. Kavimlerin bu göçü, İspanya ve Kuzey Afrika’ya kadar pek çok ülkeyi etkiledi. Hunlar 378’de Tuna Nehri’ni geçerek bütün Balkanları yağmaladılar. Roma İmparatoru Valens, Edirne yakınlarında Hun, Alan ve Got birleşik orduları ile yapılan savaşı kaybetti ve öldü. Fakat bir süre sonra Hunlar tekrar Tuna’nın kuzeyine çekildiler. 395’te Hunlar tekrar, bu kez, iki koldan harekete geçti; bir kol doğudan Anadolu’ya, diğer kol Balkanlar’a girdi. Anadolu ve Balkanlar, Hunlar tarafından yağmalandı. 408’de Hunlar yine Balkanlar’a girdiler. Bu dönemde henüz bir Hun devleti yoktu, fakat adları bugün bilinen güçlü Hun önderleri vardı. Bu dönemlerde Hunlar ücretli asker olarak Roma ordularında hizmet etmekte, Romalı generallerin bağlaşıkları olarak Roma topraklarında görünmekteydiler. 422’de Hunlar yeniden harekete geçtiler. Bu tarihte artık Hunların siyasî örgütlenmeleri tamamlanmış, bir Hun Devleti kurulmuştu. Rua adında bir hükümdarları vardı. Rua; Hun boylarını Muncuk, Aybars ve Oktar adındaki kardeşleriyle birlikte yönetti. Attila’nın babası olan Muncuk genç yaşta öldü. Rua, hükümdarlığını sürdürürken, kardeşleri Aybars ve Oktar, imparatorluğun sağ ve sol kanatlarını yönetti. 434’te Rua’nın ölümü üzerine yerine Attila ile kardeşi Bleda, birlikte hükümdar oldular. Hun Devleti artık iyice güçlenmişti. Avrupa Hunlarının dağınıklıktan kurtularak merkezî bir devlet kurmalarında Ukrayna’nın zengin tarım alanlarına sahip olan Ostrogotların erzak fazlalığını yağmalamak isteği en önemli etken oldu. Asya Hunları da Çin’in tarım ürünlerini yağmalamak amacıyla devlet kurmuşlardı. Avrupa Hunlarının Ostrogotları yağmalamak amacıyla devlet kurmaları konusunda Bizanslı tarihçi Priscus, “Tarımı hor gördüklerinden, Got besin fazlasının üstüne atıldılar ve besini kurtlar gibi kapıp götürdüler. Böylece, Gotlar köle durumuna düştüler ve Hunları beslemek için çalıştılar” demektedir. Attila ve kardeşi Bleda’nın yönetiminde Hunlar, Bizans’ı vergiye bağladılar. 440-442 yıllarında tüm Balkanları yağmaladılar. 442’de mütareke yapıldı. Hunlar, Bizans’tan yeni haraçlar aldı, yıllık vergi de artırıldı. 445’te Bleda öldü ya da Attila tarafından öldürüldü. Attila tek başına Hunların hükümdarı oldu. Attila, 449’da Batı Roma İmparatoru’nun kız kardeşi Honoria’nın drahoması sorununu bahane ederek Honoria’yı ve Batı Roma İmparatorluğu topraklarının yarısını istedi. İsteği kabul edilmeyince 451 yılında büyük bir ordunun başında Galya’ya girdi (20 Haziran 451). Troyes yakınlarında Catalaunum’da yapılan kanlı savaşın sonucu belli olmadı. 452’de Alpleri aşarak İtalya’ya girdi, fakat Roma’yı kuşatmadan geri döndü. 453 yılında Bizans’a karşı sefer hazırlıkları yapılırken ölen Attila’dan sonra Hun boylarının önderliği, Attila’nın üç oğlu arasında paylaşıldı. Attila’nın oğlu Dengizik, bir ara çevresindeki Hun boylarının sayısını artırdı. Ancak Bizans ile yaptığı savaşı kaybederek esir oldu. Dengizik’in kesilen başı İstanbul’a gönderildi (469). Hun İmparatorluğu bu olaydan sonra dağıldı.