AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ, Amerika Kıtası’nın kuzeyinde federal devlet. Doğusunda Atlantik Okyanusu, batısında Pasifik Okyanusu, kuzeyinde Kanada, güneyinde Meksika yer alır. Yüzey Biçimleri: Ülkenin yüzey biçimleri şu bölümler altında incelenir: Laurentiyen Yaylası (Upland): Great Lakes’in kuzeybatısını çevreleyen tarıma elverişsiz bu bölge, zengin demir ve bakır madeni yataklarına sahiptir. Özellikle Superior Gölü bölgesindeki demir madenleri dünyanın en verimli demir yataklarındandır. Atlantik Düzlüğü: Atlantik Okyanusu’nun kıyı şeridiyle Florida yarımadası ve Meksika Körfezi’ne bakan alçak ovaları kapsar. New York’un hemen güneyinden başlayan hafif bir eğim, okyanus kıyısına kadar iner ve aynı eğim, kıyıdan sonra okyanus yatağında, okyanus derinliklerine dek sürer. Kıta sahanlığının deniz seviyesinin üstünde kalan kısmı kıyı ovalarıdır. Ovalar güneyde, özellikle Mississippi ırmağı çevresinde daha geniştir. Kıtanın güneydoğu ucundaki Florida yarımadası deniz seviyesine çok yakındır ve güney ucunda bataklıklar yer alır. Ülkede başlıca dört dağ zinciri vardır. Bunlar doğudan batıya doğru sırasıyla Appalaş Dağları, Kayalık Dağlar, Sierra-Nevada dağları ve Kıyı Dağlarıdır. Appalaş Dağları: Atlantik Okyanusu kıyısı boyunca kuzeydoğudan güneybatıya doğru uzanır. Bu dağlar ülkenin doğusunda yaklaşık 400 bin km2 yer kaplar, uzunluğu yaklaşık 3.000 km, genişliği 500 km kadardır. Appalaş Dağları kuzey, orta ve güney olmak üzere üç bölüme ayrılır. Kuzey Bölümü New Foundland’dan başlar ve Hudson ırmağına dek uzanır. Orta Appalaşlar’ın yamaçları güneye bakar. Appalaşlar’ın kuzeybatı yamaçları, suyunu Göller bölgesine (Great Lakes) boşaltır. Appalaşlar’ın her bölümünde yüksekliği 2.000 metreyi aşan tepelere (başlıcaları; Mitchell, Hairy Bear, Balsam Cone, Black Brothers, Guyot, Leconte ve Curtis) rastlanır. Mississippi’nin başlıca kolları Appalaşlar’dan çıkar: Ohio, Tennessee, Cumserland. Alabama (Meksika Körfezi’ne dökülür) ve Florida’nın kuzeyinde Atlantik Okyanusu’na dökülen Savannah ırmağı, Appalaşlar’dan doğar. İç Ovalar: Ülkenin en geniş tarımsal alanıdır. Appalaş yaylası ile Kayalık Dağlar arasında uzanır. Eskiden buzullarla kaplı olan kuzey kısmı tarıma elverişli değildir. İç Dağlar: Superior Gölü kıyılarındaki Ozark Platosu ile güney Missouri’deki Ouachito Dağları’nı temel alan kümedir. Kayalık Dağlar (Rocky Mountains): Güney Kayalık Dağları, Wyoming Havzası, Orta Kayalık Dağlar ve Kuzey Kayalık Dağları olmak üzere dört bölüme ayrılır. Dağlararası Plato: Columbia Platosu, Colorado Platosu ile Basin ve Range ili olmak üzere 4 ana bölümlüdür. Büyük İç Ova’nın batısından başlar ve Pasifik Okyanusu kıyılarındaki kıyı dağlarına dek uzanır. Dağların doğusundaki bölge, ABD’nin en kurak yerlerinden biridir ve giderek gerçek bir çöl görünümüne bürünür. Pasifik dağ sistemi: ABD’nin batı kıyısı boyunca güneye doğru uzanır. Sacramento ve San-Joakin ırmakları vadisi sistemi böler. Dağların kıyıya sarp olarak inmesi kıyı şeridinde ovaların oluşmasına olanak tanımaz. Alaska’daki McKinley tepesi (6.193 metre) dışında, ABD’nin en yüksek dağları bu bölgede yer alır: Sierra-Nevada’lardaki Mount Whitney (4.420 metre), Mount Rainer (4.378 metre), Mount Wilson (4.352 metre), Pikes Peak (4.301 metre). Kuzey, Orta ve Güney Sierra-Cascade Dağları ile Sierra-Nevada’lar, Pasifik Dağ Sistemi’nin Sierre-Cascade Dağları bölümünü oluşturur. Puget uçurumu, Olympic Dağları, Oregon Kıyı Sahası, Klamath Dağları, California Yarığı, California Kıyı Şeridi ile Los Angeles arazisinin yer aldığı bir ikinci alt bölümden sonra, verimli Aşağı California ovaları uzanır. Batı’nın dağlık bölgelerinde ırmakların suladığı verimli topraklara rastlanmakla birlikte, kimi yerde tamamen çöl niteliği kazanan bölgeler yer alır. Mount Whitney’in eteklerinde bulunan Ölüm Vadisi, bu çöllerin en ünlüsüdür. Akarsular ve Göller: St. Lawrence ile Meksika Körfezi arasında Atlantik Okyanusu’na dökülen akarsular orta boyda olup su yolu ulaşımına pek elverişli değildir. New York City, Baltimore gibi Atlantik kıyı ovasını sulayan sayısız küçük ırmakların başlıcaları Hudson, Delaware, Potomac, Susquehanna, Cape Fear ve Altamaha’dır. Meksika körfezi kıyı ovasının Mississippi havzası dışında kalan bölgesini sulayan çok sayıdaki akarsudan en önemlisi Rio Grande del Norte, aynı zamanda ABD ile Meksika sınırını da çizer. Uzunlukları 600 ile 1.500 km arasında değişen bu bölge ırmakları arasında Alabama, Colorado, Brozos, Trinity sayılabilir. Mississippi hem ABD, hem de dünyanın en önemli ırmaklarından biridir. Mississippi’nin suladığı alanın yüzölçümü 3.237.500 km2’yi bulur. Appalaş ve Kayalık Dağlar’ın sularını toplayan Mississippi (5.969 km) bütün iç Amerika’yı sular. Pasifik Okyanusu’na dökülen üç büyük ırmak vardır: Colombia; Kayalık Dağlar’dan doğar, en büyük kolu Snake ile birleşerek kuzeyden denize dökülür. Colorado; Texas, Arizona çölleri ve derin kanyonları aşar. Sacramento; Orta ve Kuzey California’daki vadileri sulayarak okyanusa ulaşır. Başta Mississippi olmak üzere, ABD ırmaklarının pek çoğunda küçük gemilerle ulaşım yapılır. St. Lawrence Körfezi’nden açılan bir kanalla denize bağlanan Göller Bölgesi de ulaşım ağı içine alınmıştır. Kuzeydeki Büyük Göller topluluğu (Superior, Michigan, Erie, Ontario) dünyanın en büyük göller topluluğudur. Bunlardan, ülkenin en büyük gölü olan Michigan (57.676 km2) tümüyle ABD sınırları içinde kalır. Oregon’daki Krater gölü en derin (600 metre); California’daki Tulainyo gölü ise en yüksek (3.600 metre) göldür. Ülkenin kuzeyi baştan başa göllerle kaplıdır. Ünlü Niagara Çağlayanı Büyük Göller bölgesinde, Erie ile Ontario gölleri arasındadır. Meksika Körfezi ile Atlantik Okyanusu kıyıları da göl açısından zengindir. Yüksek dağların doruklarında oluşmuş krater göllerine, ülkenin batısındaki Kayalık Dağlar’da da sık rastlanır. Aynı bölgede, çöllerde oluşmuş, çoğunun su düzeyleri yağmur mevsimine göre değişen göller bulunur. Bunların en büyüğü Tuz Gölü’dür (Great Salt Lake). Çevresi 400 km olan bu göl deniz düzeyinden 75 metre aşağıdadır. İklim: Geniş ülke topraklarında okyanuslara uzaklık yakınlığa, alçaklık yüksekliğe ve çeşitli etmenlere bağlı olarak, iklim özelliklerinde büyük farklılıklar gözlenir. Tropik ve arktik bölgeler arasında bulunmasından ötürü ülkeyi etkisi altına alabilen büyük fırtınalar önemli iklim değişikliklerine neden olur. ABD beş ana iklim kuşağına ayrılır: Çok rutubetli bölge; Kuzey Pasifik kıyısındaki Cascade Dağları bölgesidir. Sürekli yağış alır; kışları kar kalınlığı 9 metreye ulaşır, kış ayları ortalama sıcaklık 5°C, yıllık yağış 60 cm ile 400 cm arasında değişir, yaz ayları ortalama sıcaklığı 30°C’dir. Olympio, Cascade ve Coast sıradağlarından kopup gelen siklon rüzgârları özellikle kış aylarında bölgeyi olağanüstü bulutlu ve nemli yapar. Yılın ortalama yarısı kapalı geçer. Rutubetli bölge; Superior Gölü’nden, güneyde Texas’a çizilecek bir dik çizginin doğusunda tüm topraklar rutubetli bölgeyi oluşturur. Bölgenin kuzeyi kış aylarında yoğun kar yağışlıdır. Kuzey Michigan her yıl ortalama bir buçuk ay karla kaplıdır. Yıllık yağış 80 cm dolayındadır. En kuzeyde Minnesota’da ısı -45°C’ye, daha güneyde Tennessee’de ise ısı -29°C’ye dek iner. En yoğun don olayları Meksika Körfezi kıyılarında görülür. Az rutubetli bölge; rutubetli bölgenin batısında 400-800 km enindeki tüm kuşağı kapsar. Meksika Körfezi ile Atlantik Okyanusu’nun nemli rüzgârlarından biraz uzak olduğu için daha az yağış alır; yıllık yağış ortalaması 70 cm dolayındadır. Kanada sınırında ve güney Texas’ta yağış azalır. Yağışlar genellikle yaza rastlar. Kuzey Dakota’da ısı -46°C’ye kadar düşer. Arada 25 derecelik enlem farkı olmasına karşın kuzey ve güney kesimlerinde en yüksek sıcaklıklar 41°C ile 46°C arasında değişir. Don mevsimi, rutubetli bölge ile aynı aylara denk düşer. Bölgenin güney kesiminin dörtte üçünde kasırgalar görülür. Az kurak bölge; Az rutubetli bölgenin batısından başlayarak Kayalık Dağlar’ın doğu yamaçlarına varan ve Meksika’dan Kanada içlerine kadar uzanan bölgedir. Bölge yarı-rutubetli iklim özelliklerinin egemen olduğu Cascade-Sierra Nevada dizileri ile Kayalık Dağlar’ı içine alır. Yüksek dağların tepelerindeki hava akımlarının taşıdığı neme karşın bölge kurak sayılır. Kuzey Montana’da 30 cm’lik yıllık yağış, Texas’ın güneyinde 65 cm’ye yükselir. Büyük Yaylalar üzerindeki yağışta siklonik fırtınalar etkendir. Yağışlar çoğunlukla ilkbahar sonu ile yaz başlarında olur. Yıllık yağış miktarının üçte birinin bir günde düştüğü sağanakların ardından, iki-üç hatta dört ay bir tek damla yağmur düşmez. Kış aylarında en düşük hava sıcaklıkları Yellowstone Park’ta -55°C, Texas’ta -12°C, yaz aylarında en yüksek sıcaklık 40°C ile 46,1°C’dir. Büyük yaylalar ve Kayalık Dağlarla aynı miktar yağış almasına karşın California’nın Büyük Vadisi’nde mayıs ile eylül ayları arasında hemen hiç yağmur yağmaz. Kışın dağlardan inen hava biraz yağış getirir. Şiddetli don olaylarının görüldüğü kış aylarında sürekli sis olur. Kurak bölge, Nevada, Arizona, Utah eyaletlerinin büyük bir bölümü ile güneydoğu California ile güney-batı Texas’ın bir bölümünü kaplar. Yağış çok azdır (yıllık 20 cm) ve yazları sağanak olarak düşer. Bölgenin yaz sıcaklık ortalaması 27°C, bugüne kadar saptanan en yüksek sıcaklık 57°C’dir. Bitki Örtüsü: Kanada sınırında Maine ve Minnesota arasındaki dar bir kuşakta, beyaz ve kızıl çam, köknar, ladin, pelesenk ağacı ormanları yer alır. Ayrıca, lari, huş ağacı, söğüt, kavak, kızılağaç ormanları da görülür. Güneye doğru, kozalaklı ve yapraklarını döken ağaçların karışık ormanlarından gürgen, meşe ve karaağaç gibi sert tahtalı ve büyük yapraklı ağaçlara geçiş başlar. New England’dan Missouri’ye ve doğu Texas’a dek hiç kesintisiz uzanan geniş bir kuşakta söğüt, ıhlamur, dişbudak, ceviz, kayın, anber ağacı, çınar, bir tür ceviz ağacı (hickary) ve iyice güneyde lale ağacı yer alır. Florida’dan başlayıp Atlantik Okyanusu kıyıları boyunca Meksika Körfezi’ne dek ulaşan kuşakta kozalakgiller ailesinden ağaçlar bulunur; ayrıca kara sakız, manolya, beyaz sedir ağacı da yetişir. Çamlar ve palmiye türleri, Florida’dan güneye inildikçe yerini daha tropikal özellikli hurma ağaçları ile incir, mangrov ve Hint ağacına bırakır. Appalaş Dağları’nda ise, çoğu büyük yapraklı, kışın yaprağını dökmeyen ağaçların yetiştiği görülür. Ülkenin doğusundaki ağaç türleri ise karışıktır. Büyük İç Ova’da pek ağaç örtüsüne rastlanmaz. Kayalık Dağlar ile Sierra-Nevada sıradağları arasında çöl bitkileri bulunur. Otlaklara, başlıca Büyük Ovalar ve dağlar arası bölgeyle, Kayalık Dağlar’ın yamaçlarında rastlanır. Boğa otu, grama, nezleotu, yabani çörekotu, çeşitli türde şifalı bitkiler, sık rastlanan türlerdir. Kozalaklı ağaç ormanları, Kayalık Dağlar, Cascade ve Sierra-Nevada Dağları’nın alçak yamaçlarını ve yüksek platolarını örter. Sarı çam, Douglas köknarı, beyaz çam, büyük ve kızıl köknarlar, California’ya özgü dünyanın en yüksek ağacı olan bir tür servi, bu ormanların belli başlı ağaçlarını oluşturur. En yüksek ağaçlara ve en sık ormanlara, Cascade Dağları ile Washington eyaletinden başlayarak Oregon’a ve kuzey California’nın kıyı şeridine uzanan alanda rastlanır. Dağ yamaçlarında, ağaçların bittiği yerden daha yükseğe doğru Alpin tundra örtüsü başlar. Kurak havzalar ve Kayalık Dağlar’ın batısındaki yarı-çöl alanların ortak bitkisi, ABD’ye özgü bir tür kokulu çalıdır. Alçak sıralarda ardıç ve fıstık çamı bulunur. Güneydoğu California’dan Texas’a dek uzanan çölde, bazısı ağaç boyunda çeşitli kaktüsler, Joshua ağacı, avize ağacı türleri ve katran çalısı görülür. Bu sayılan ağaç türlerinin yanı sıra, çok sık ormanlar oluşturan sekoya ağaçları ünlüdür. Günümüze dek 1.000’i aşkın ağaç türü tanımlanmış olmasına karşın, bunların yaklaşık 200’ü ekonomik değer taşır. Yerli bitkilerin yanı sıra, 20.000 ile 25.000 arasında bitki ABD’ye başka yerlerden (başlıca Avrupa, Asya ve Amerika’nın tropikal bölgeleri) getirilmiş ve ülkenin iklim şartlarına uyumu sağlanmıştır. Yabanî Hayvanlar: ABD’de ılıman bölge ile kutup bölgesi hayvanlarının çoğunluğuna ve birkaç tropik hayvan türüne rastlanır. Texas’ın güneyinde bazı tropik kurbağa ve yılan türleri, Florida’nın güneyinde ise timsah yaşar. Rio Grande ırmağının kuzeyinde seyrek olarak Jagar (Jaguar) ve vahşi kedi (ocanot) bulunur. Güney Amerika’nın tipik hayvanı iri kertenkelelere Mississippi’den Oklohoma’nın kuzeyine dek rastlanır. Kuzey Amerika’da yaşayan hayvanların pek çoğu, Asya ve Avrupa’daki türlerinin akrabalarıdır. Ancak, güney eyaletlerine inildikçe bu benzerlik giderek azalır. Ülkenin bitki örtüsüyle koşut olarak, her iklim kuşağında farklı türden hayvanlar yaşar. Meksika Körfezi eyaletleri ve Kanada sınırında, Virginia geyiği, ayı, puma, vaşak, Amerika vizonu (mink), su samuru, kunduz ve misk sıçanına rastlanır. Tüm Kuzey Amerika’da kır kurdu görülür. Biraz daha iri olan gri kurt ise ülkenin her yerinde görülür. Kaplumbağanın yaşam alanı Atlantik kıyısından Kayalık Dağlar’a uzanır. Appalaşlar, geniş semender ailesinin yeryüzündeki merkezidir. Amerika kıtasında, hem suda hem karada yaşayabilen, ateşte yanmadıkları söylenen bu efsanevî hayvanların sekiz ailesinden yedisinin örneklerine rastlanır. Anavatanları Güney Amerika ve Avustralya olan çok çeşitli türde kurbağalar ve ağaç kurbağası bulunur. Ayrıca, su yılanı, yeşil yılan, engerek yılanları da vardır. Güneyin ormanları Virginia geyiği, kara ayı, gri tilki, rakun (raccoon) ve opossumun sayıları gittikçe azalsa da görülen türlerdendir. Yabani hindiler, güvercinler ve özellikle çeşitli ağaçkakanlar dikkati çeker. Amerika’ya özgü, parlak tüylü ispinoz, sarı asma kuşu, sinek kuşu gibi türler özgündür. Küçük memelilerden kemirgenler, soreksler ve köstebekler ve Kayalık Dağları’nda dağ sıçanları yaşar. Kuzeyde, Kayalık Dağlar’ında antilop ve hızlı akan sularda avlanmasıyla tanınan dalıcı kuşlar görülür. Yalnızca Kuzey Amerika’da bulunan çitkuşu ve baştankaralar, California’nın gür çalılıklarında; dağ kunduzu yalnızca Cascadelar ve Sierra-Nevadalar’da yaşar. İki okyanus kıyısında yaşayan memeliler birbirlerinden çarpıcı farklılıklar gösterirse de, örneğin fok balıkları (ayıbalığı) her iki kıyıda da görülebilir. California ve daha kuzeyde Steller türü foklar ile, postu için avlanan foklar yalnızca Pasifik’te vardır. Doğu kıyısında, Florida’nın uzun ırmakları, deniz ayılarının barınağıdır. Sayıları oldukça azalan kürk hayvanlarına kuzey ve güneyin bazı ormanlık bölgelerinde rastlanır. Irmaklarda çok sayıda ve değişik türde tatlı su balıkları yaşar. Ekonomi: Tarım üretiminde büyük işletmeler (çoğu aile işletmeleridir), sektörde çalışan insan sayısının azalması; makineleşme, tek ürünlü tarım sistemi ve mera hayvancılığı başlıca özelliklerdir. Tek ürünlü tarım ve bu şekilde yapılan hayvancılık, toprağın verimsizleşmesine yol açar. Tarım geniş bölgeler veya kuşaklar (belts) şeklinde yapılanmıştır. Kuzeydoğuda yer alan “süt kuşağı” (dairy belt), homojenliğini kaybetmektedir, bölgenin güneydoğusunda otlaklar oluşturulmuştur; Mississippi ve Missouri’nin akaçladığı Büyük Ovalar’daki ekim nöbeti uygulamasında yem bitkilerinden yararlanılır; kentleşmeye paralel olarak, sebze ve meyveye dayanan çok ürünlü tarım gelişmektedir. Büyük Göller’in güneyindeki “mısır kuşağı” (corn belt), gittikçe yayılmaktadır, yulaf ve yoncayla almaşık olarak ekilen mısır, büyükbaş hayvanlar, domuz ve kümes hayvanları için temel yiyecek maddesi olarak kullanılır. Virginia ve Carolina “tütün kuşağı”nda (tobacco belt) yer alır. “Pamuk kuşağı” (cotton belt) Georgia ile Texas’ın güneyi arasında uzanır; sulama sayesinde, güneybatıdaki vahaları (New Mexico, Arizona, Kaliforniya) da kapsayacak biçimde genişlemiştir. “Tropikal ürünler kuşağı” giderek gelişmektedir (Texas’ın doğusunda çeltik tarlaları, Mississippi deltasında şekerkamışı, Florida’da turunçgiller). “Buğday kuşağı” (wheat belt), Büyük Ovalar’ın büyük bölümünü kapsar; kuru tarımla (dry farming) tek ürün olarak buğday yetiştirilmesinin erozyon, aşırı üretim gibi birçok sakıncası olduğundan, nöbetleşe yem bitkisi ekimi yapılmaya başlanmıştır. “Mera hayvancılığı kuşağı” (ranching belt), Kayalık Dağlar’la güneybatı eyaletlerini kapsar; cins hayvan yetiştirilir, kesim de bu bölgede yapılır. Batıdaki yüksek bölgelerde vaha tarımı yapılırken Kaliforniya, sulu, yoğun ve belirli ürünleri kapsayan bir tarıma yönelmiştir. Kaliforniya’dan tüm dünyaya, üzüm, turunçgiller, turfanda meyve ve sebze, pirinç ve pamuk ihracatı yapılır. Özellikle Pasifik kıyısında ve Apalaşlar üzerinde yer alan orman kuşağı, kereste ve kâğıt sanayilerine hammadde sağlar. Açık deniz balıkçılığı son derece canlıdır. Nüfus ve Şehirler: Nüfusunun %80’den fazlası beyazlardan, %12’si siyahlardan oluşur. İspanyol asıllıların oranı % 6,4, Asya ve Büyük Okyanus adalarından gelmiş olanların oranı %1,5, Yerlilerin ve Eskimoların oranı ise %0,6 dolayındadır. Geniş toprakları, kalabalık, fakat yoğun olmayan nüfusu, çok güçlü sınai ve tarımsal üretimi ve tekniğiyle dünyanın en büyük devletidir. Bununla birlikte, ABD yeni, oldukça genç bir devlettir. Kıtanın doğusunda, Atlas Okyanusu’na komşu kesimlerde yer alan İngiliz kolonilerinden 13’ü federal bir anayasayla 1787’de bağımsız bir devlet olarak örgütlendiler. 13 federal “state”den oluşan yeni devletin alanı 2,3 milyon km2, nüfusu da 3,5 milyon kadardı. Yeni devlet bu tarihten beri, bir yandan kıtada Fransa, İspanya ve Meksika’ya ait bazı toprakları ya savaşlarla ya da satın alarak büyüdü, öte yandan da, özellikle demiryollarının keşfinden sonra, batıya doğru yayılarak Pasifik kıyılarına ulaştı. 1848’de Kaliforniya’da altının bulunması, bu kıyılarda nüfusun artmasını hızlandırdı. 1861’de ABD tarihinin en önemli olayı olan İç Savaş (Ayrılık Savaşı) başladı. Bu savaş, köleliğin kaldırılmasını isteyen kuzey eyaletleriyle (o tarihte kuzeyde 23 eyalette 22 milyon insan yaşıyordu), bunu istemeyen güney eyaletleri (11 eyalet, 3,5 milyonu zenci olmak üzere 9 milyon nüfus) arasında çıktı. 1865’e kadar süren ve 600.000’den fazla insanın ölümüne neden olan bu kanlı savaş kuzeylilerin zaferiyle son buldu. 1867’de ABD, yaklaşık 1.5 milyon km2 alanı olan Alaska’yı Rusya’dan satın aldı. 1898’de Hawaii, 1899’da da Samoa Adaları’nın bir bölümü Amerika Birleşik Devletleri’nin malı oldu. I. ve II. dünya savaşlarına katılması sonunda, Pasifik’te ve Antiller’de bazı adalar Birleşik Devletler’e bağlandı (başlıcaları Marian, Karolin, Marshall, Wake, Guam, Midway, Puerto Rico, Virginia). Uzak Doğu’da, İspanya’dan Birleşik Devletler’e geçmiş olan Filipinler ise, 1946’da bağımsızlık kazandı. Böylece arazi bakımından genişleyen Amerika Birleşik Devletleri, II. Dünya Savaşı’nın sonuna değin geçen 150 yıldan az bir süre içinde iki büyük işi başarıyla gerçekleştirmiş oldu: a) Başta Büyük Britanya olmak üzere, Batı Avrupa’da 19. yüzyıl içinde kurulup gelişen büyük sanayi devriminin yarattığı yeni teknolojilerden yararlanarak, bu yeni kıtanın gerçekten çok yüksek olan ekonomik potansiyelini ustaca değerlendirdi. b) Buraya çeşitli ülkelerden göç eden, etnik, din ve ırk bakımından farklı insanları “Amerikalılık” potasında yoğurdu. Bugün ABD’yi oluşturan 54 eyalet şunlardır: Alabama, Alaska, Arizona, Arkansas, California, Colorado, Connecticut, Delaware, District of Colombia, Florida, Georgia, Guam, Hawaii, İdaho, İllinois, İndiana, İowa, Kansas, Kentucky, Louisiana, Maine, Maryland, Massachusetts, Michigan, Minnesota, Mississippi, Missouri, Montana, Nebraska, Nevada, New Hampshire, New Jersey, New Mexico, New York, North Carolina, North Dakota, Ohio, Oklahoma, Oregon, Pennsylvania, Puerto Rico, Rhode Island, South Carolina, South Dakota, Tennessee, Texas, Utah, Vermont, Virginia, Wirgin Island, Washington, West Virginia, Wisconsin, Wyoming. 20. yüzyılın başlarına kadar ABD, daha çok denizaşırı göçlerle kalabalıklaşmıştır (1790’da 3.9, 1850’de 23, 1900’de 76 milyon). Yüzyılın başlarından, özellikle de I. Dünya Savaşı sonundan beri göçlerle gelen nüfus azalmış, doğal nüfus artışı daha etkili olmaya başlamıştır. Beşerî coğrafyanın en ilginç yanı, nüfusun yapısıdır: ABD gerek ırk ve gerekse etnik kökenleriyle çok karışık insanlardan oluşan bir toplumdur. ABD ekonomisinin başlıca özelliği şudur: Tarım sektörü bugün de ekonomide çok önemli bir rol oynarsa da sanayi, özellikle 50 yıldan beri büyük bir gelişme göstermiştir. Bunun doğal bir sonucu olarak kentsel nüfus oranı hızla artmıştır. Örneğin 1940’ta % 56,5 olan kentsel nüfus, 1960’ta % 69,9’a, 1985’te % 75’e yükselmiş, böylece kırsal nüfus aynı tarihlerde % 43,5’ten % 30,1’e ve daha sonra % 25’e kadar inmiştir. Nüfusu 1-10 milyon arasında değişen kentlerin başlıcaları Anaheim, Atlanta, Baltimore, Boston, Buffalo, Chicago, Cincinnati, Cleveland, Dallas, Denver, Detroit, Houston, Indianapolis, Kansas City, Los Angeles, Miami, Milwaukee, Minneapolis, Saint Paul, Newark, New Orleans, New York, Peterson Clifton, Philadelphia, Pittsburgh, Saint Louis, San Bernandio, San Diego, San Francisco, San José, Seattle ve Washington’dur. ABD, hava, deniz, kara ve demiryollarının uzunluğu ve bütün bu yollar üzerinde yapılan trafik, taşınan yük ve yolcu sayısı bakımından da dünyada rakipsizdir. ABD yalnızca ekonomik alanda değil, politik alanda da dünya çapında belirleyici bir rol oynamaktadır. Bu alanda etkin duruma gelmesi, ekonomik gelişmesine paralel olarak I. Dünya Savaşı dönemine rastlar. ABD’nin kuruluşundan I. Dünya Savaşı’na dek sürdürdüğü izolasyonizm (Avrupa ile ilgili sorunlara karışmama) ve tarafsızlık politikası, savaşa girilmesiyle son buldu. Savaş sonrasında yeniden kendi içine kapanan ABD, yalnızca Güney Amerika’daki olaylarla ilgilendi. Ekonomiyi altüst eden 1929 ekonomik bunalımından sonra başkanlığa seçilen F. D. Roosevelt, uygulamaya koyduğu New Deal politikasıyla durumu düzeltti. II. Dünya Savaşı’na dek görünürde bir izolasyonizm uygulayan ABD, Japonların Pearl Harbour saldırısı sonucu savaşa girdi ve savaştan sonra dünya politikasında belirleyici bir rol oynamaya başladı. Birleşmiş Milletler Örgütü’nün kurulmasına öncülük etti. Savaş sonrasında Sovyetler Birliği ile arası açılınca “soğuk savaş”ı başlattı. 1961’e kadar süren “soğuk savaş” döneminde, kurulmasını sağladığı çeşitli paktlarla sosyalist ülkelerin çevresinde bir bağlaşıklar kuşağı oluşturdu. 1961’de başkan seçilen J. F. Kennedy ve onun 1963’te öldürülmesinden sonra başkan olan L. B. Johnson zamanında, Küba krizine ve Vietnam Savaşı’nın sürmesine karşın, uluslararası ilişkilerde belli bir yumuşama oldu ve “soğuk savaş” terk edildi. 1968’de başkanlığa seçilen R. Nixon zamanında ABD ordusu Vietnam’dan çekildi. Çin Halk Cumhuriyeti ile ilişki kuruldu ve geliştirildi. “Watergate Olayı” olarak adlandırılan skandal nedeniyle 1974’te başkanlıktan ayrılan Nixon’un yerine sırasıyla Gerald Ford ve Jimmy Carter geçti. Oldukça sönük geçen bu dönemin en önemli olayı, Carter’ın başkanlığının son günlerinde meydana gelen Tahran ABD büyükelçiliği baskını oldu. 1981 yılında, sertlik yanlısı Reagan başkan seçildi. İki dönem başkanlığı sürdüren Reagan, yerini Ocak 1989 seçimlerinde George Herbert Walker Bush’a bıraktı. Özellikle dış politika alanında birçok yeni girişimde bulunan Bush yönetimi döneminde Irak’ın Kuveyt’i işgal etmesiyle başlayan Körfez Savaşı (17 Ocak 1991) önemli bir dönemeç oldu. 2 Kasım 1992’de yapılan seçimler sonucu Demokrat Parti adayı Bill Clinton, ABD başkanlığına getirildi. Bill Clinton, 1996’daki seçimde ikinci kez ABD başkanı oldu. 2001’de ise George Herbert Walker Bush’un oğlu George Walker Bush, 43. ABD Başkanı olarak başa geçti.

AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİ

Resmî adı                :  Amerika Birleşik Devletleri

Yüzölçümü             :  9.529.063 km2

Nüfus                     :  300.038.000 (2005)

Başkent                  :  Washington DC

Resmî dil                 :  İngilizce

Din                         :  % 50,9 Protestan, % 26,2 Katolik, % 9,2 diğer Hristiyan mezhepleri, % 1,9 Müslüman, % 1,7 Musevî, % 0,1 Hindu, % 0,2 Budist [1993].

Para birimi               :  Amerikan Doları (USD)