ANATOMİ, vücudun yapısını ve bölümlerinin birbirleriyle ilişkilerini inceleyen bilim dalı. Doktorlar, vücudu ve onun bir bölümünün diğer bölümleriyle olan ilişkisini belirtmek isterken anatomik terimler kullanırlar. Tarifler, karşımızda, ayakta yüzü bize dönük duran bir insana göre yapılır. En çok kullanılan bazı anatomik terimler şunlardır: Anterior, vücudun ön kısmı; posterior, vücudun arka kısmı; medial, vücudun ortasına yakın; lateral, orta çizgiden uzak; internal, iç taraf, içte; eksternal, dış taraf, dışta; distal, vücuttan uzak; proksimal, vücuda yakın; süperior, yukarıda; enferior, aşağıda; kranial, başa doğru; kaudal, vücudun alt kısmına doğru anlamında kullanılmaktadır. Anatomi araştırmaları, tıp bilimi kadar eskidir. Bununla birlikte hekimlerin anatomi bilgisi, yüzyıllar boyu pek fazla gelişmeden kalmıştır. Anaxagoras, hayvan anatomisini incelemiştir; Hipokrat’ın yazılarında da anatomiyle ilgili bilgiler vardır. Bununla birlikte karşılaştırmalı anatominin gerçek babası, Aristo’dur. Tüm sistematik insan anatomisinin temelini oluşturan kadavra çalışmaları, İskenderiye Okulu döneminden ve Herophilus ile Erasistratus’un araştırmalarından önce pek uygulanmış değildi. Eski çağların son deneysel anatomicisi, Galen’dir. Galen’in çalışmaları, İslâm bilim adamları olan İbn-i Sina ve Razi’nin yazılarıyla daha sonraki nesillere iletilmiş ve Orta Çağ boyunca büyük rağbet görmüştür. Bu alanda daha fazla ilerleme kaydedebilmek için 16. yüzyıla, Servetus ve Vesalius’un insanlar üzerinde yaptıkları kadavra çalışmalarına kadar beklemek gerekmiştir. 17. yüzyıldan sonra birçok önemli anatomi okulu kurulmuş ve anatomi çalışmaları, tıp öğreniminin ayrılmaz, temel bir bölümü hâline gelmiştir. Bu alanda 18. yüzyılda kaydolunan önemli aşamalar arasında Bichat tarafından histolojinin ve Cuvier tarafından da modern karşılaştırmalı anatominin kurulması sayılabilir.