ATOM BOMBASI, nükleer fisyon ya da füzyon sırasında açığa çıkan ısı ve radyasyonun öldürücü ya da yıkıcı etkisine dayanan silah. İlk nükleer silah ABD tarafından Hiroşima (6 Ağustos 1945) ve Nagazaki’ye (9 Ağustos 1945) atılan “atom bombası”dır. Fermi’nin, nükleer fisyonu keşfetmesi üzerine 1939’da ABD’de nükleer silahlar konusunda girişimlerde bulunuldu. ABD, II. Dünya Savaşı’na girince, bu konuda Almanya’nın önüne geçmek için atom bombasıyla sonuçlanan “Manhattan Projesi” başlatıldı (1942). Bu proje için çeşitli üniversitelerden değişik bilim adamları grubu çalıştı. Fermi’nin yönetimindeki ekip Aralık 1942’de kendi kendine yürüyen ilk zincirleme tepkimeyi gerçekleştirdi. Deneme niteliğindeki ilk atom bombası 16 Temmuz 1945’te New Mexico eyaletinin güneyindeki Alamogordo kasabası yakınında patlatıldı. Atom bombası, fisyona uğrayabilen ve her birinin kütlesi kritik kütlenin altında olan iki madde parçasından oluşur. Bomba ateşlendiğinde bu ikisi bir araya gelerek kritik kütlenin üzerinde bir kütle meydana getirirler. Bu kütlede başlayacak tek bir fisyon tepkimesi, denetimsiz bir zincirleme tepkimeye yol açar. Atılan ilk atom bombası, birkaç kilogram uranyum-235’ten ibaretti. Ancak 20.000 ton (20 kiloton) TNT’ye eş bir patlama gücü vardı. Daha sonra geliştirilen atom bombalarında uranyum yerine daha etkili olan plutonyum kullanıldı. Atom bombası, füzyon tepkimesine dayanan “hidrojen bombası”na oranla çok zayıf kalır. Hidrojen bombası, katı bir hidrojenli madde (örneğin lityum döterür) ile çevrili bir atom bombasından oluşur. Atom bombası patladığında hidrojeni “ateşleme sıcaklığı”na yükselterek füzyon tepkimesinin başlamasına yol açar. Bu tepkimeler sırasında da bir atom bombasının 1.000 katı gibi muazzam miktarda (milyonlarca ton ya da binlerce kiloton TNT’ye eş değer) enerji açığa çıkar. İlk hidrojen bombası ABD tarafından 1952’de patlatıldı. Nükleer silahların kullanılması ABD ile SSCB arasında bir nükleer silahlanma yarışı da başlattı. SSCB ilk atom bombasını 1949’da, ilk hidrojen bombasını da 1953’te denedi. İngiltere, Fransa ve Çin (hatta Pakistan ve İsrail) de nükleer silahlara sahip ülkeler hâline geldiler. Günümüzde geliştirilen en son nükleer silah ise “nötron bombası”dır. Nötron bombası, atom ve hidrojen bombaları gibi yakıcı ve yıkıcı olmayıp açığa çıkardığı nötronlarla canlıları öldürmekte, binalara bir şey yapmamaktadır. Yeni geliştirilen bir silah olup teknik sırları henüz yaygın olarak bilinmemektedir. ABD, SSCB ve İngiltere arasında 1963’te yapılan bir antlaşma nükleer silahların uzayda, atmosferde ve su altında denenmesini yasaklamış, 1970’te de 43 ülke nükleer silahların yayılmasının önlenmesi yolunda bir antlaşma imzalamışlardır. Bütün bunlara ve nükleer silahlar karşısında insanlığı bekleyen ciddi tehlikeye karşın, savaş alanında kullanılabilecek taktik nükleer silahlardan, çok daha geniş bir yıkım ve imhaya yol açacak olanlara değin nükleer silah üretimi ve bu konudaki araştırma ve çalışmalar sürdürülmektedir.