AHMED İZZET PAŞA (FURGAÇ), (1864 Manastır - 31 Mart 1937 İstanbul), Osmanlı devlet adamı. Erkân-ı Harbiye’yi (Harp Akademisi) bitirdikten sonra, kurmay yüzbaşı olarak orduya katıldı (1887). Askerî okullar müfettişi Goltz Paşa’nın yardımcılığını yaptı. 1891’de öğrenim için Almanya’ya gitti. Dönüşünde Sofya’da görevlendirildi. Bu görevi sırasında Bulgar çetelerine karşı savaştı. Yemen İsyanı sırasında, ferik rütbesiyle Hudeyde Fırka Komutanlığı yaptı (1907). II.Meşrutiyet’in ilânından sonra Erkân-ı Harbiye Umumiye Reisliğine, Balkan Savaşı’nda önce Trakya Ordusu Kurmay Başkanlığı’na, daha sonra da Başkomutanlığa getirildi. Mahmud Şevket Paşa’nın öldürülmesinden sonra 1913’te Harbiye Nâzırı oldu. Balkan Savaşı’nda uğranılan başarısızlık sonucu ordunun gençleştirilmesi girişimi üzerine görevinden istifa etti. I.Dünya Savaşı’na girilmesine karşı çıktı. Enver Paşa’nın Sarıkamış’ta uğradığı bozgun sonrası Kafkas Orduları Grubu Komutanlığı’na getirildi (1916). Brest-Litovsk ve Bükreş konferanslarına askerî temsilci olarak katıldı. I.Dünya Savaşı’nın yenilgiyle sonuçlanması üzerine, İttihat ve Terakki Hükûmeti görevi bırakınca, yeni hükûmeti kurmakla görevlendirildi (14 Ekim 1918). Sadrazamlık görevinin yanı sıra Harbiye Nâzırlığı görevini de üstlendi. Sadrazamlığı sırasında 30 Ekim 1918’de Mondros Ateşkes Antlaşması imzalandı. İttihat ve Terakki Fırkası liderlerinin ülkeyi terk etmelerinden sonra kendisine yöneltilen suçlamalar sebebiyle istifa etti (8 Kasım 1918). Tevfik Paşa Hükûmeti’nde Dahiliye Nâzırı oldu. Saygın bir devlet adamı olduğundan İstanbul ve Ankara Hükûmetleri arasında iyi ilişkiler sağlamak amacıyla Aralık 1920’de Mustafa Kemal Paşa ile görüşmek üzere Bahriye Nâzırı Salih Paşa ile birlikte Bilecik’e gitti. Mustafa Kemal Paşa tarafından Salih Paşa ile birlikte Ankara’ya götürülerek bir süre alıkonuldu. Kendisine Ankara’da kalması için yapılan öneriyi kabul etmedi. Hükûmetten istifa etmesi koşuluyla İstanbul’a dönmesine izin verildi. İstanbul’a döndükten sonra hükûmetten istifa ettiyse de bir süre sonra Hariciye Nâzırlığı görevine getirildi. Millî Mücadele’nin başarıya ulaştığını görünce, siyasî gelişmeler hakkında Ankara’ya bilgi aktarımı konusunda yardımcı oldu. Ankara Hükûmeti’ne söz verdiği halde İstanbul Hükûmeti’nde yeniden görev alması sebebiyle Cumhuriyet döneminde kendisine hiçbir resmî görev verilmedi. Anıları “Feryadım” (2 cilt, 1992-93) adıyla yayımlandı.