AKIL, (eş anlamı us), düşünme, anlama, kavrama yetisi. Akıl, felsefe tarihinde kesin bir tanıma kavuşturulmamış olmakla birlikte son derece önemli bir rol oynamıştır. Özellikle Ortaçağ’ın sonlarında skolastik anlayışa karşı aklın egemenliği bir belgi düzeyine yükseltildi. Bilgi teorisi konusunda akıl ve anlık ayrımının kökleri Platon ve Aristoteles’e dek uzanır. Bu ayrımı daha sonra ele alıp sistemli biçimde irdeleyen düşünürler ise, Kant ve Hegel’dir. Nitekim Kant, anlama yetisi olarak tanımladığı anlığın üzerine yerleştirdiği aklı, üstün öğrenme yetisi olarak niteledi. Kant’a göre duyumların düzenlenmesi akla özgü bir özelliktir. Hegel ise, aklı, diyalektik düşünme olarak değerlendirdi ve onu, soyut ve biçimsel düşünme düzeyinde kalan anlık’ın karşısına koydu. Hegel’e göre akıl, evreni oluşturan temel varlıktır.