ANLAMBİLİM, (semantik de denir), insanın dilsel anlatımlarından nasıl anlam çıkarmaya çalıştıklarını, dil ile dış dünya, dil ile insan düşüncesi arasındaki bağlantıyı aydınlatmaya çalışan bilgi dalı. Felsefenin ve dilbilimin kapsamı içinde ortaya çıkmış bu bilgi dalına “semantik” de denir. 1883’te Fransız dilbilimcisi M. Bréal, dildeki sesleri inceleyen sesbilgisinin yöntemini örnek alarak, dilin anlam boyutunu inceleyebilecek bir bilim tasarladı. Bréal’in önerdiği bu bilim dalı, sözcüklerin tarihî süreç içinde geçirdikleri anlam değişikliklerini inceliyordu. Saussure’ün çalışmalarından sonra anlambilim; sözcüklerin yalnızca tarih içindeki anlamsal değişiklerini incelemekle kalmadı, aynı zamanda kullanıldıkları zaman dilimi içinde ne anlama geldiklerini de araştırmaya başladı. Anlambilim, özellikle J. Trier’in görüşleriyle, inceleme alanını genişletti ve sözcükleri tek başına incelemek yerine, toplumsal olgulara ya da kavramsal temellere dayanan sözcük bütünlerini ve türlü metinleri ele aldı. Böylece yapısal anlambilim doğmuş oldu. Bu bilim dalının günümüzdeki en önemli temsilcileri içinde, A. J. Greimas’ın yanı sıra; J. Lyons, N. Chomsky, B. Pottier, G. Lokoff, U. Weinrich sayılabilir.