AMİNOASİTLER, proteinlerin altbirimini oluşturan doğal organik bileşikleri belirten genel ad. Canlılarda bulunan 22 aminoasidin tümü, ortada yer alan karbon atomunun çevresinde ona bağlı hidrojen ( H), amino ( NH2) ve karboksil ( COOH) grupları ile ( R) grubu denen değişken gruptan oluşur. Karbon, hidrojen, oksijenden ve bazı aminoasitlerde kükürt ile azottan oluşan ( R) grubunun, her aminoasitteki yapısı değişiktir ve aminoasidin kendine özgü kimyasal niteliklerini belirler. Aminoasitler birbirlerine tren vagonları gibi, birinin karboksil grubu ile bir sonrakinin amino grubu arasında kurulan kimyasal bağlarla (peptit bağları) bağlanırlar. En çok 20 aminoasitten oluşan kısa zincirlere, peptit adı verilir. Proteinleri oluşturan zincirler, aminoasitlerin dizilişine göre çeşitli biçimlerde katlanarak, proteine üç boyutlu yapısını kazandırırlar. Beslenme açısından büyük önem taşıyan 10 aminoasidin, alınan besinlerde mutlaka bulunması gerekir. Daha önemsiz olan diğer aminoasitlerse, karaciğerde yapılabilirler. Aminoasitler bedende dört saatten çok tutulmadığından, gerekli olanların bir arada ve aynı zamanda alınmaları önem taşır. Proteinlerin sindirimi sonucu açığa çıkan aminoasit fazlası, amino grubundan ayrılarak üreye (insanda memelilerin birçoğunda) dönüşüp bedenden atılır. Aminoasitler, protein oluşumunun yanı sıra, bazı vitaminlerin, koenzimlerin, antikorların ve sinir hücreleri arasında sinir akısını ileten moleküllerin yapımına da katılırlar.