ANAERKİL, “ilkel” olarak nitelenen toplumlarda, kadının aile içinde üstün bir otoriteye sahip olduğu, toplumsal örgütlenme içinde siyasî roller üstlendiği siyasî ve hukukî sistem. 19. yüzyılda bazı tarihçiler ve antropologlar tarafından ortaya atılan bu görüşe göre, anaerkillik, erkeğin üstün olduğu toplumsal örgütlenme biçiminden önce gelmekteydi. Anaerkil sistemde kadınlar, aileye ait olan malların mülkiyetine sahiptiler, yüksek dinî görevler kadınlara aittir. Evlilik içinde karı ve koca, kadının ailesinin evinde yaşarlar. Siyasal iktidar kadın soyundan gelir, ancak bunu erkekler kullanır. Akrabalık ilişkileri de kadınlara dayanır. Örneğin kadının erkek kardeşi yani dayı, kız kardeşinin çocuklarının yetiştirilmesinde söz sahibidir. Kocanın, kendi ailesinin yanında yaşadığı ve karısını zaman zaman ziyaret ettiği durumlar da söz konusudur. Ailede adlar ve sanlar kadının babasından çocuklarına geçer. Aile içinde en yaşlı kadın, evde çok önemli bir rol oynar ve evdeki diğer kadınları yönetir. Anaerkil toplumlardaki en önemli özelliklerden biri de kadınların konuştuğu dilin, erkeklerinkinden farklı olmasıdır.