AHÎLİK, genellikle Türklerin yaşadığı İslâm ülkelerinde ve daha çok Anadolu’da 13.-14. yüzyıllarda gelişen esnaf dayanışma örgütlerine verilen ad. Yarı dinî bir derviş topluluğu biçiminde örgütlenmişti. Asıl adı, babayiğitlik, cömertlik anlamına gelen “fütüvvet”tir. Kurdukları tekkelerin başkanlarına Arapça “ahi” (kardeşim) dedikleri için, bu adla tanınmışlardır. Kökeni Orta Asya’ya kadar uzanan Ahilik, bir kurum olarak 13. yüzyılda Ahi Evran tarafından örgütlendi. Esnaf ve zanaatkârları bir araya toplayan Ahi Evran, örgütün sürekliliğini sağlamak için Ahileri tekke ve zaviyelere bağladı. Hiç kimse, herhangi bir mesleğin Ahi zaviyesine bağlı olmadan o meslekte çalışamaz, dükkân veya tezgâh açamazdı. Örgüte bağlı olan esnaf ve zanaatkârlar da düzenli olarak denetlenir ve bozuk mal yapanlar veya satanlar, eksik tartı kullananlar, saptanmış fiyattan fazlasını isteyenler meslekten men edilirdi. Ahî önderleri ticaretle, tarımla uğraşan varlıklı kişilerdi. Üyeleri genellikle ergen erkeklerdi. Hepsi çalışırdı. Kazançlarının beşte birini tekkeye verirler, akşam yemeklerini tekkede bir arada yerler, yemekten sonra topluca dinî törenler yaparlardı. Cimrileri, kendini beğenmişleri, dedikoducuları, bir canlıya acı çektirenleri (kasapları, avcıları, arabacıları vb.) aralarına almazlardı. İlkeleri, özverili, eliaçık, hoşgörülü, güler yüzlü, namuslu olmak, can yakmamak, gönül kırmamaktı. Müslüman olmayanlar örgüt üyesi olamazlardı. Ancak gelen konuk, hangi dinden olursa olsun, tekkelerde ağırlanırdı. Konuk ağırlamada tekkeler arasında bir yarışma vardı. Ahîler, devletin güçsüz düştüğü bölgelerde yönetimi üstlenir, kargaşayı önlerdi. 14. yüzyılın ilk yarısı Ahîliğin yükseliş dönemi oldu. Moğol baskısı altında merkezî yönetimin ve ordunun zayıflamasıyla Ahîler, kentlerde bir siyasî güç olarak önem kazandılar. Ahîlik, Osmanlı Devleti’nin güçlenmesi üzerine esnaf loncalarına dönüşerek varlığını sürdürmüştür. Uluslararası masonluğun bu örgütten esinlenerek kurulduğu sanılmaktadır. Osmanlılar tarafından Anadolu’da siyasî birlik sağlandıktan ve merkezî yönetim güçlendirildikten sonra Ahîliğin etkisi azalmıştır