ANTARKTİKA, yaklaşık 13,5 (yakınında adalarla birlikte) 14 milyon km2 olan yüzölçümüyle Güney Kutbu’nu çevreleyen dünyanın dördüncü anakarası. Hint Okyanusu, Büyük Okyanus, Atlas Okyanusu ile sınırlanır. Kıtanın doğusu kesintisiz bir kalkandan, batısıysa Güney Amerika’ya doğru uzanan ve bir yarımadayla (Graham Toprağı) And sistemine bağlanan bütün bir kara kütlesinden oluşur. Gerek kıta sahanlığı, gerek takımadalar, İndlandsis denen kalın bir buzul takkesiyle (kalınlığı 2.000 metrenin üzerinde) örtülüdür. Bu nedenle, yerleşmeye elverişli değildir. Buz örtüsünün altında kalan kara, yüksek bir platodur. Buz örtüsünü delen bazı volkanik doruklar 3-4 bin metreyi aşar (Erebus Yanardağı 3.794 metre, Vinson Dağı, 5.140 metre). Daire biçiminde bir kıtadır. Ancak iki derin körfez, bir iç deniz hâlinde kıtanın içlerine sokulur (Ross ve Weddell denizleri). İklim, kuzey kutbu bölgesine göre çok daha serttir (yıllık sıcaklık ortalaması, kutupta -50 °C. Bitki örtüsü hemen hemen yoktur. Kıyı bölgelerinde birkaç tür hayvan yaşar. Deniz faunası çok zengindir: balinalar, foklar, penguenler, çeşitli balık türleri ve özellikle de balinaların başlıca besin kaynağı olan kriller. Bilimsel araştırma istasyonlarında geçici olarak görev yapan personelin dışında, bölgede insan yaşamaz. Güney Kutbu bölgelerinde araştırmalar, Kuzey Kutbu bölgelerine göre çok daha geç başladı. 18. yüzyılda ilk kez Fransızlar, Güney Kutbu yakınlarındaki birkaç adayı buldular. 1772’te James Cook, Güney Kutbu Çemberi ile 70° enlemini geçti. 1820’de Rus Amirali Bellinghausen, 68°43’ güney enlemi ve 73°10’ batı boylamında Aleksandr I adı verilen adayı buldu. James Weddel, 1823’te 74°15’ güney enlemine dek ilerledi ve kendi adını alan büyük deniz girintisini buldu. Güney Kutbu’na yapılan keşif yolculuklarının en önemlilerinden biri de İngiliz hükûmetinin düzenlediği S. Clark Ross başkanlığındaki yolculuktur. Üç kez Antarktika’ya giden Ross, burada bulduğu iki yanardağa, gemilerinin adı olan Erebus ve Terror adını verdi. 1840’ta Rumont d’Urville, 88°23’ güney boylamına ulaştı. 14 Aralık 1911 tarihinde Norveçli Roald Amundsen, Kral Edward VII toprağından yola çıkıp, Güney Kutup Noktası’na ayak bastı. 34 gün sonra Kaptan Scott kutba vardıysa da dönüş yolunda öldü (18 Ocak 1912). 1929’da Bryd, Little America üssünü kurdu ve ilk kez Güney Kutbu üzerinden uçtu. Ayrıca 1933-1934, 1939-1940 ve 1946-1948’de birçok seferi yönetti. Almanlar 1938-1939’da A. Ritscher yönetiminde Neu Schwabenland’da araştırmalar yaptılar. Antarktika, 1934’teki uluslararası konferansta, Avustralya, Fransa, İngiltere, Norveç ve Yeni Zelanda arasında paylaşıldı. Bu paylaşım hiçbir zaman ABD ve SSCB (Rusya) tarafından tanınmadı. Daha sonra Arjantin, Şili gibi bazı ülkeler de toprak talebinde bulundular. 1959’da, Antarktika’nın her türlü askerî üs ve tesisten arındırılmasını öngören Washington Antlaşması imzalandı. Uluslararası Jeofizik Yılı’ndan (1957-1958) itibaren, bölgede uluslararası etkin bir bilimsel işbirliği gerçekleştirildi. Nisan 1990’da, 26 devletin imzaladığı antlaşmayla, Antarktika’da elli yıl süreyle, her türlü yer altı kaynaklarının işletilmesi yasaklandı.