AKNE, (halk deyimiyle sivilce denir), derideki kıl foliküllerinin ve yağ bezlerinin iltihaplanarak meydana getirdiği kabarcıklar. Yağ bezlerinin ve kıl bezciklerinin fazla çalışması sonucu ortaya çıkar. Bu kabarcıklar beyaz renkte, uçları siyah nokta biçiminde veya cerahatli sivilce şeklinde olabilirler. Çevreleri iltihaplı ve ortalarında deri içine doğru kurt gibi uzayan komedon dediğimiz tıkaçları meydana getirirler. Deri, esmer sarı renkte olup kalınlaşmıştır. Akne omuzlara, göğse ya da sırta yayılabilir. Genellikle etkilediği alanlar, alın, yanaklar, burun ve çenedir. Erkek çocuklarda daha sık rastlanan ve genellikle 12-20 yaşları arasında görülen sivilcelere Akne jüvenil denir ve ergenlik belirtisi sayılır. Daha sonra yetişkinlik çağında görülenlere Akne vulgaris adı verilir. Akne bulaşıcı değildir ve deri altında yayılmaz. Ama deride çukurlar ve izler bırakabilir. Doktorlar, tedavi için önce temizliği, dengeli beslenmeyi ve bağırsakların düzenli çalışmasını öngörürler. Basit vakalar sıcak su, kükürtlü veya katranlı sabunla yüzün günde 3-4 defa yıkanması ve temizlenmesi ile tedavi edilebilir. Geceleri akneli deriye losyon ya da kremle masaj yapılmalı, ertesi sabah yine sıcak su ve sabunla yıkanarak temizlenmelidir. Bu şekilde, derinin hafifçe soyulması, tıkanmış gözeneklerin açılması sağlanmış olur. Ayrıca haftada bir ya da iki kere saçların özel bir losyonla yıkanması da yarar sağlar. Aknede masajdan başka kriyoterapi, elektrokoterizasyon, ultraviyole gibi fizik tedavi de uygulanabilir. Doktorlar, çikolatayı, kuruyemişleri, peyniri, kabuklu deniz hayvanlarını ya da iyot taşıyan balıkları, yulafı, mayalı içkileri, sütü, yumurtayı, ıspanağı ve aşırı biçimde yenen yağları ve tatlıları yasak ederler. Komplikasyonlardan kaçınmak için akne koparılmamalı ve tahriş edilmemelidir. Siyah noktaları ve sivilceleri sıkmak, iltihabın yayılmasına neden olacağından doğru değildir. Ağızda dişlerdeki, bademciklerdeki ve sinüslerdeki mikrop odakları ortadan kaldırılmalı, hormonal düzensizlikler varsa tedavi ettirilmelidir.