ARİSTOPHANES, (MÖ 445 ?, Atina - MÖ 395 ?, Atina), Yunan komedi yazarı. Yaşamı üzerine fazla bilgi yoktur. Atina’nın Marathon ve Salamis’te Persleri yendiği yükseliş döneminde doğduğu, oyunlarının çoğunu, bu döneme son veren Pelopones Savaşları sırasında (431-404) kaleme aldığı bilinir. Gerek Pelopones Savaşı’na gerek savaşın başlatılmasında başlıca suçlu saydığı yoz, akıncı ve sömürgeci Atina demokrasisine karşı çıktı. Adları bilinen kırk dört oyunundan yalnızca on biri elimize geçmiştir. Tüm oyunlarında, arka plânda Pelopones Savaşı’nın bulunduğu güncel olayları konu alır. Metni bilinen en eski komedisi “Akharnes” (425), büyük bir barış övgüsüdür. “İrini” (Barış, 421) adlı oyunu, yine onun derin barış özlemini dile getirir. Oyunun bir bağcı olan kahramanı, Barış Tanrıçası İrini’yi kurtarmak için gökyüzüne çıkar ve Savaş Tanrısı Polemos’un bir çukura kapattığı İrini’yi halkın yardımıyla kurtararak yeryüzüne iner. “Lisistrata” (411) adlı komedisiyle Aristophanes yurttaşlarını bir kez daha barışa çağırır: Oyuna adını veren kadın kahraman Lisistrata, erkeklerin savaşını sona erdirmek için Spartalı ve Atinalı kadınlara, kocalarına karşı cinsel greve gitmeyi önerir. Birleşen kadınlar sonunda erkekleri barış yapmaya zorlar. “Hippis”te (Atlılar, 424), Perikles’in ölümünden sonra iktidarı ele geçiren ve aşırı savaş yanlısı biri olan Kleon’u kıyasıya eleştirir ve alaya alır. En önemli komedisi sayılan “Ornithes” (Kuşlar, 414), Atina halkının daha iyi bir dünya özlemini dile getirir. Yaşadıkları dünyadan hoşnut olmayan iki Atinalı, kuşlar arasında “Bulutgugukkuşu kenti”ni kurarlar. Dava açmaya çok meraklı Atina halkını ve yargı organlarını gülünç duruma düşüren “Sphekes”in (Eşekarıları, 422) en iyi sahnelerinden birinde, ölüm cezası isteğiyle yargılanan bir köpek, mahkemeye yavrularını getirerek yargıçların kalbini yumuşatmaya çalışır. “Eklesiazuse” (Kadınlar Meclisi, 392) adlı komedide, kadınlar devletin yönetimini ellerine alır ve bir tür toplumcu düzenin sözcülüğünü yaparlar. Son oyunu “Plutos”taysa (Zenginlik), Aristophanes, kör zenginlik tanrısının yeniden görmesini ve toplumsal zenginlikleri hakça dağıtmasını sağlar. Aiskhylos, Sophokles ve Euripides’le birlikte klasik Yunan tiyatrosunun dört büyük ustasından biri olarak kabul edilen Aristophanes, aynı zamanda komedi türünün ilk büyük yazarıdır. Bir komedi şairi olduğu kadar bir öğretmendir de. Oyunlarıyla, Atina halkını siyasî ve kültürel yaşamlarındaki belirli aksaklıkları düzeltmeleri için etkilemek amacını gütmüştür. Yapıtları, dilinin zenginliği, güldürü ögelerinin çarpıcılığı ve keskin alaycılığıyla dikkati çeker. Gününün olay ve kişilerini canlandıran komedilerinin günümüzde de oynanabilmesi, geçerliliğini çağımızda da koruyan toplumsal sorunlara değinip ışık tutmuş olmasındandır.

ARİSTOPHANES’İN ESERİ

 

KUŞLAR (Ornithes)

Aristophanes’in komedisi (MÖ 414 ya da 415). Atina’daki kavga-gürültüden bıkan iki yaşlı Atinalı (Pistheteros ile Euelpides) kuşlarla yaşamaya karar verirler. Akıl danışmak üzere çavuş kuşunun yanına varırlar. Kuş olmadan önce insan (Kral Tereus) olan çavuş kuşu, çok yer görüp gezmiştir, ama onların gönlüne göre yerleşecekleri bir yer söyleyemez. Bunun üzerine Pistheteros dünyadan uzakta, bulutlarda “Bulutgugukkuşu Kenti”ni kurmayı önerir. Tasarı, diğer kuşlarca da onaylanır. Kent kurulur kurulmaz, asalaklar, serüvenciler bir şeyler kazanmak umuduyla çıkagelirler. Ama geldikleri gibi kovalanırlar. Onları başka ziyaretçiler izler. Tanrılar, elçiler gönderirler. Sonunda, kuşlarla anlaşmaya varılır; Pistheteros krallığın kişileştirilmiş figürü olan ve gökten inen Basilia ile evlenir. Aristophanes, en önemli yapıtı sayılan “Kuşlar”da, Atina halkının daha iyi bir dünya özlemini dile getirmek istemiştir.