ATEŞ, vücut sıcaklığının normalden yüksek olması. Ateş, vücudun mikrop saldırısına karşı savunma belirtisidir. Kanla dolaşan zararlı maddeler, vücut ısısını ayarlayan sinir merkezlerini etkileyerek ısı dengesini bozar. Normal vücut ısısı 36,5 derecedir. Ateş yükseldiğinde bu ısı 38-43 derece arasında değişir. Vücut ısısı, mikroplu hastalıklar sırasında, zehirlenmelerde, vücuttaki daha başka bozukluklarda yükselir. Hastada ateş yükselirken ürperme, bazen de şiddetli titremeler olur. Ateş yükselmesiyle birlikte ayrıca kırıklık, hâlsizlik, bulantı, kusma, baş, bel ağrıları gibi belirtiler de görülür. Ateşi ölçmek için derece (termometre) kullanılır. Tıbbî termometre 35’ten 42’ye kadar olan santigrat derecelerini gösterir. Hastanın ateşini ölçmek için termometre, genel olarak koltuk altına konur, ağza, kasığa, makata da konulabilir. Termometreyi koymadan önce iyice silkmeli, dereceyi 35’e kadar düşürmelidir. Koltuk altı terliyse silinmelidir. Koltuk altına iyice yerleştirilmiş bir termometrenin 5 dakika durması, ateşin doğru olarak ölçülmesi için yeterlidir. Ağızdan ve anüsten alınan ateşin koltuk altındakinden 3-4 dizyem (derecenin onda biri) yüksek olacağı unutulmamalıdır. Hastanın, genel olarak, biri sabahleyin, biri akşamüstü olmak üzere, günde iki kere ateşi ölçülür. Ateş, derecesine göre şöyle adlandırılır: 36-37 normal ateş, 37-38 hafif ateş, 38-39 ateş, 39-41 yüksek ateş, 41’den yukarı ağır ateş, 36’dan aşağı düşük ateş, 35,5’a doğru indikçe soğuma. Çocuklarda ateş, büyüklerden daha yüksek olur. Hastaların ateşi günün saatine göre de değişir. Sabahleyin en düşük, gece en yüksek noktasına varır. Uzun süren devamlı ateşler şu hastalıklarda görülür: Tifo, paratifo, akciğer veremi, zatülcenp, peritonit, perikardit, romatizma, endokardit, kanser, kan hastalıkları. Ateşli hastalıklarda yapılacak ilk iş, ateşi düşürerek hastayı rahat ettirmektir.