AHÎ (BENLİ HASAN), (? Niğbolu - 1517 Karaferye), dîvan şairi. Seydi Hoca adlı bir tüccarın oğludur. Şiirlerinde “Ahî” mahlâsını kullandı. Yanağındaki ben nedeniyle Benli Hasan lâkabıyla tanınır. Babasının ölümünden sonra ticaretle uğraştı. Annesinin başka biriyle evlenmesine tepki olarak memleketini terketti ve İstanbul’a geldi. Medrese öğrenimi gördü. Müderrislik yaptı. Bir yandan da edebiyatla uğraşarak başarılı mesnevî ve gazeller yazdı. Şeyhî’nin “Husrev ü Şîrîn” mesnevîsine “Şirin ü Perviz” adlı, tamamlayamadığı bir nazire yazdı. Bu şiiri Yavuz Sultan Selim tarafından beğenildi ve ödül olarak Bursa Bayezid Paşa Medresesi’ne atandı. Ancak, Kazasker Zeyrekzâde’nin sözüne uyarak bu görevi kabul etmeyince padişahın gözünden düştü. Daha sonra Necati’nin, padişahın zalim, etrafında bulunanların da ikiyüzlü olduklarını işleyen redifli gazeline bir nazire yazdı. Padişahın buna kızması nedeniyle uzun bir süre bekletildikten sonra Karaferye Medresesi’ne atandı. Burada bulunduğu yıllarda şair Haverî’nin kız kardeşi ile evlendi, ancak kısa bir süre sonra 45 yaşlarındayken öldü. Kaynaklarda, zamanın en güçlü şarap ve meyhane şiirleri yazan şairleri arasında gösterilen Ahî’nin gazellerine Muhibbî ve Bâkî tarafından nazireler yazılmış olması, şiirinin etkilerinin hayli yaygın olduğunu göstermektedir. Eserleri: Dîvan : Tam değildir. İstanbul Üniversitesi ve Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi’nde nüshaları vardır. Ahî Dîvanı, Necati Sungur tarafından derlenerek Ankara’da 1994’te yayımlanmıştır. Hikâyet-i Şirin ü Perviz ve Rivayet-i Gülgûn ü Şebdiz : Seyhî’nin “Husrev ü Şîrîn” adlı eserine nazire olarak yazılmışsa da yarım bırakılmıştır. Hüsn ü Dil: İranlı şair Fettah-i Nişâbûrî’nin aynı adlı eserinin çevirisidir. Lamiî’nin mesnevîsine nazire olarak yazılan bu eser de ölümü üzerine yarım kalmıştır. Hüsn ü Dil, Lamiî Çelebi’nin eserinden üstün bulunmuş ve Anadolu sahasında yazılanların en güzeli olarak kabul edilmiştir. Kütüphanelerde 30’u aşkın yazmasının bulunduğu eser 1870’te Çaylak Tevfik tarafından yayımlanmıştır.