ÂDET GÖRME, (aybaşı, menstruasyon ya da regl kanaması da denir), kadınlarda doğurganlık döneminde 28 gün (4 hafta) ara ile görülen rahimden kan gelmesi olayı. İlk âdet kanaması (menarche) kızlarda ergenliğin başladığı 12-14 yaşlarında görülür ve âdetten kesilme (menopoz) yaşı olan 47-50 yaşlarına kadar sürer. Âdetin daha erken ya da daha sonraki yaşlarda başlaması, kanamanın değişik şiddet ve sürede olması çeşitli şartlara, sebeplere bağlıdır. İklim, beslenme durumu, yaşama şartları bu bakımdan hayli etkili olmaktadır. Sıcak iklimlerde âdet görme, çok erken yaşlarda başlayabiliyor. Bizde, çoğunlukla, 13-16 yaşları arasında başlar, 45-50 yaşlarında kesilir. Âdet zamanı dikkat edilmesi gerekli başlıca önemli noktalar temizlik, ruhça, bedence dinlenmedir. Aşırı beden hareketlerinden kaçınmalı, o birkaç günü elden geldiği kadar sakin geçirmeye bakmalıdır. Ufak tefek ağrılar, huzursuzluklar her zaman kullanılmakta olan aspirin gibi ağrı kesici ilâçlarla önlenebilir. Aybaşı kanamasında görülecek düzensizliklerde muhakkak doktora başvurulmalıdır. Her ay görüldüğü için âdet siklüsü (menstruel cycle) denen ve kanama ile sonuçlanan aybaşı, beyindeki hipotalamusun, hipofiz ön lobunun, yumurtalıkların ve döl yatağı iç katının rol aldığı karmaşık bir olaydır. Âdet kanaması sona erdiğinde kısa bir dinlenme süresinden sonra rahmin iç yüzeyini döşeyen ve endometrium denilen mukoz zarda bazı değişmeler olur. Bazal tabakanın üzerindeki salgı bezlerinin ve kan damarlarının yeniden geliştiği, zarın kalınlaştığı, salgı yapmaya başladığı görülür. Bu arada yumurtalıklarda, yumurta taslağını oluşturan ve folikül adını alan keseciklerden biri hipofiz ön lobunda salgılanan folikül stimülan hormonu (FSH) adını alan hormonun etkisi ile büyümeye, olgunlaşmaya, aynı zamanda bu folikülün çevresindeki granuloza hücreleri de östrojen dediğimiz hormonu salgılamaya başlar. Sonunda âdetin 14. günü olgunlaşan yumurta karın boşluğuna atılır ki buna ovulasyon veya yumurtlama denir. Yumurtlamadan sonra yumurtalıktaki folikül, sarı cisim (corpus luteum) hâline dönüşerek lutein hormonu (progesteron) salgılamaya başlar. Bu hormonun etkisiyle de endometriumda ikinci devre denilen sekresyon devresi (luteal phase) başlamış olur. Eğer yumurta sperm tarafından döllenecek olursa (fertilization) endometrium gelişmeye devam ederek desidua şeklinde gebeliğe hazırlanmaya başlar. Eğer yumurta döllenmezse sarı cisim atrofiye uğrayarak büzülür, beyaz cisim (corpus albicans) hâlini alır. Sonunda progesteron düzeyi düşerek endometriumda da sekresyon evresi sona erer ve yumurtlamadan 14 gün sonra âdet kanaması başlar. Alyuvarlar, akyuvarlar, dökülen epitel hücreleri ve serviks salgısından oluşan toplam 50 cc’lik âdet kanı 2-7 gün içinde kollumdan vaginaya, oradan da dışarıya akar. Âdet kanının kendine özgü bir kokusu vardır ve pıhtılaşmaz. Bazı kadınlarda yumurtlama olmadan da âdet siklüsü devam edebilir ve âdet görülebilir. Bu durumda anovulatuvar siklüsten veya âdetten (anovular menstruation) söz edilebilir ki kadınlarda kısırlık nedenlerinden biri sayılır. Adet dönemi ve kanama bozukluklarını belirlemek için yapılan tanımlamalara göre âdet görülmemesine amenora, ağrılı âdet görmeye dismenora, âdet zamanı kanın çok fazla gelmesine menoraji veya hipermenore, az miktarda âdet görmeye hipomenore, gününden evvel sık sık âdet görmeye polimenore, seyrek âdet görmeye oligomenore, âdet dışı meydana gelen kanamaya ise metroraji adı verilmektedir. İki âdet arasında yumurtlama zamanına rastlayan günlerde hafif ağrı ile birlikte görülen kanamaya ara kanaması adı verilir ve yumurtlama belirtisi olarak kabul edilir. Bu sırada bazal temperatür dediğimiz beden ısısının günlük değişimlerini gösteren ısı eğrisinde ufak bir düşüşten sonra âdete kadar süren yüksek bir seyir izlenebilir.